Kiskançlik Duygusunu Yenmek

İşte formül:

'Başarılı anlarınızı düşünün'
Uzmanlar "Kıskançlığa kapıldığınızda, huzur içinde olduğunuz bir dönemi, severek yaptığınız bir işi anımsayın" diyor.

Çoğumuz için kıskançlık, nabzımızda, soluğumuzda hissettiğimiz bir duygudur. O anı yaşayanlar bilir, insan sanki kilometrelerce koşmuş gibidir. Kimisi de "derinlere" dalar. Bir başkası karşısındakini didikler. Sinir küpüne dönerler, hatta şiddete başvuranlar vardır... Tepkiniz nasıl olursa olsunç, kendinizi kontrol edebilmek için yapmanız gereken, duygularınız tanımak ve ruhsal yapınızın hangi özelliklerinden kaynaklandıklarını saptamaktır. Varsayın ki, aşırı kıskançlık duymaya başladınız... Bir an durup bu duygunun nereden geldiğini, daha önce aynı şeyleri ne zaman hissettiğinizi bulmaya çalışın. Hafızanızı şöyle bir karıştırın; çocukken, annenizin çok istediğiniz halde bir başarınızda sizi övmediğini ya da kardeşlerinizi daha çok takdir ettiğini hatırlayacaksınız.

Özgüven bombası
Şimdi de, yetişkin bir insan olarak edinmiş olduğunuz duygusal olgunluktan yararlanarak duygularınızı makul hale getirmeyi deneyin. Örneğin, kendinize şunu telkin edin: "Annem, güzel göründüğümü söylememiş de olsa, bunu muhakkak düşünmüştü." Zaten asıl önemli olan, sizin şimdi güzel olduğunuza inanmanızdır. Özellikle kıskançlık-depresyon kısır döngüsüne düşmekte olduğunuzu farkettiğinizde atmanız gereken bir sonraki adım, elde ettiğiniz başarıları hatırlamaktır. Özgüveniniz giderek azalıyorsa, huzur içinde olduğunuz bir dönemi, mutlu geçen bir tatili, severek yaptığınız bir işi anımsamanın tam zamanıdır. Hafızanızı tazelemek için fotoğraf, defter, kitap gibi anılardan yararlanabilirsiniz.

Benleğinize yönelin
Hafızayı desteklemek için, başarılarınızın belgeleriyle dolu bir defter tutabilirsiniz. Güzel anılarla dolu bir kutuyu karıştırmak, sıkıntı ve umutsuzluklarınızı dağıtmanıza yardım edecektir. Sevdiğiniz şiirler, yakın arkadaşlarınızın fotoğrafları ya da tatillerde topladığınız deniz kabuklarıyla doldurabilirsiniz bu kutuyu. Kendi benliğinize yönelmekten, onu şımartmaktan korkmayın. Kıvanç duyduğunuz bir olayı anımsamanın tadını çıkarın. Herkesin böyle bir anısı vardır. Birçok kişi çocuklarıyla övünür, onlar sayesinde hayatı daha hoş bulur. Bütün bunlar, kendinize biçtiğiniz değeri yükseltmenin, kötü bir döneminizde bile kendinizi iyi hissedebilmenin anahtarlarıdır. Kıskançlık duymaya başladığınızda bunları hatırlamayı öğrenirseniz, davranış biçimlerinizi de değiştirmeniz mümkün olur. Eşinizle yolda yürürken, onun başka birine ilgi gösterdiğini görürseniz, hemen "düğmeye basıp" kendinizi çekici bulduğunuz bir anı hatırlayın ve kafanızdaki bu resmin bozulmasına izin vermeyin.

Açıkça konuşmaktan kaçmayın
Eğer eşinizin gözü sürekli karşı cinsin üzerindeyse, ona rahatsız olduğunuzu söylemek gerçekten gereklidir. Bazı kadınlar öfklerini hiç dile getirmezler. Kocaları da onları sıkanın ne olduğunu bilemezler. İşte bir örnek: Genç adam aptalca olduğunu bilse de, kıskançlık hissettiğinde bunu hemen karısına söylemekte, böylece o an için ihtiyaç duyduğu güveni temin etmektedir. "Bunun anlamsız, aptalca duygulanmalardan biri olduğunu biliyorum, ikimiz de biliyoruz. Ama, kelimelere dökmekle ondan kurtuluyorum; kendimi daha iyi hissediyorum. Son olarak, şunu açıkça vurgulayım; destek ve yardım, kendi içimizden gelmek zorundadır. Herkes özgüvenini tazeleyecek, kendisi ve yaptığı iş hakkında iyi düşünceler gelişterebilecek güce sahiptir. Kadınlar çoğu kez kendilerine haksızlık ederler. Aynanın karşısına geçip iç çekerler. Oysa bu tutumu başkaları da mutlaka farkedecektir. Unutmayın; kendinizi nasıl görüyorsunuz, dünya da sizi öyle görmektedir.